Monthly Archives: April 2014
-
İlk On sekiz Beyit
1. Bu neyi dinle, nasıl şikâyet ediyor? Ayrılıklardan hikâye ediyor. Ellerdeki nüshalarda “Bişnev ez ney” yânî “Neyden dinle” ve “hikâye” “şikâyet”den önce yazılı ise de, eski nüshalarda “Bişnev în ney” yânî “Bu neyi dinle” şeklindedir; ve ... -
Fîhî Mâ Fîh Beşinci Fasıl
Emîr Pervâne dedi ki: “Ümîd etmediğim ve ona lâyık oluşum aklımdan geçmediği halde, Hz. Mevlânâ’nın teşrif buyurmaları ne lütûftur. Bana gece gündüz huzurda el bağlayıp, köleler ve çıraklar zümresinin safında durmak îcâb ederdi. Henüz ona da lâyık değilim. Bu teşrîf ne Iütûf ... -
Tasavvufta İnsan-ı Kâmil ve Mevlâna
Olağan üstü denebilecek güçlere sahip olma, maddeye ve tabiat olaylarına söz geçirme, geleceği bilme, her yönüyle mükemmel bir insan olma, yüksek bilinç seviyesine yükselme… kısacası tasavvuf ehlinin tabiriyle kâmil insan yeni tabirle yetkin/kozmik insan olma vaat, arzu ve arayışı ... -
Tasavvuf’un Evrensel Boyutu
“Tasavvufî bir hayatın fikrî zemini nedir ?” diye sorulursa buna her mutasavvıfın kendi fehâmetine ve kendinde tecellî eden mânevî zevke ve neş’eye göre verebileceği bir cevabı vardır. Buna rağmen, İslâm’da, Şerîat’a dayanmayan bir tasavvufun bâtıl olduğu husûsunda ... -
Sülûkun Mertebeleri / Hürriyet
Hürriyet, insanı dünyaya bağlayan herşeyden nefsi kurtarmak âzâd etmek demektir. Hz. Mevlânâ bu hususta şöyle buyurmuşlardır: Ey oğul! Bağı çöz; âzâd ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri olacaksın? Bu halkın her birisi birşeylerin kulu olmuştur ve onu kendine put edinmiştir. Kimisi dünyanın ... -
Sülûkun Mertebeleri / İbadet ve Ubûdet
İbadet, Allah’a karşı alçakgönüllülüktür. Meşâyihin çoğu ibadetle ubûdet arasında fark olduğunu beyan etmişlerdir. Ama bazı muhakkikler lafzan ve manen ikisinin de arasında fark olmadığını belirtmişlerdir, ibadet, kulluğa denir. Ubûdet ise, kul olmaya denir, ibadet edene âbid denir. ... -
Sülûkun Mertebeleri / Tebettül
Allah u Azimüşşan bir âyet-i kerimesinde şöyle buyuruyor; “Rabbi’nin adını an ve herşeyi kalbinden çıkarıp sadece O’na yönel”. (Müzzemmil,8) Beyzâvî şöyle dedi: “Rabbinin adını anmaktan murad; teşbih etmek ve gece gündüz O’na ibadet etmektir. Kur’an ... -
Sülûkun Mertebeleri / Verâ
Verâ lügatta; şüpheli olan şeylerden kaçınmak mânâsında kullanılır. Helal ve haram aşikar olarak ortada olduğuna göre; bir de dikkate alınması lazım gelen şüpheli şeyler vardır. Mü’niinin şüpheli şeyler hususunda iradesini tayin edecek merci, kalbidir. Mü’minin kalbi onun danışması ... -
Sülûkun Mertebeleri / Takvâ
Allah u Teala bir âyet-i kerimesinde şöyle buyuruyor: ” Allah indinde en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır” Resûlullah efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, “Dünyalık üstünü, zengin olanlardır. Ahirette üstün olacaklar ise; takva yönüyle üstün olanlardır.” -
Sülûkun Mertebeleri / Zühd
Zühd; bütün isteklerden, özellikle eşyaya ait isteklerden vazgeçmektir. Dünyadan ve onda olandan, dünya malına muhabbetten yüz çevirmektir. Avamın zühdü Allah’a yaklaşmak içindir. Mertebeyi iradede olanlar zühd sayesinde kemâle erişir. Kemâle erişenler sahip oldukları bir önceki dereceyi ...